İdrar yolu enfeksiyonu, üriner sistemin yani idrar yollarının bakteri, mantar veya virüslerle enfekte olması demektir. Değişik yaş, cinsiyet ve hasta gruplarında farklı seyreden hastalıklardır. Hemen her yaştaki kadın erkek ve çocuğu etkilemektedir. Oldukça sık görülen bu enfeksiyonlar toplum sağlığı için önemli bir problem oluşturmaktadır.
İdrar yolu enfeksiyonları insanlarda görülen en yaygın ve en ciddi enfeksiyonlardandır. Yeni doğan bebeklerden ileri yaştaki insanlara kadar her yaşta görülebilir. Hastanede yatan ve ciddi hastalığı olan insanlarda tedaviyi zorlaştıran ve hastanede kalış süresini uzatan hastalıklardır. Kadın ve erkeklerde her yaşta sıklıkla ortaya çıkabilir. Doğru analiz edilip tedavi edilmediği takdirde günlük hayatı ve genel sağlığı ciddi oranda sıkıntıya sokabilir. Genellikle belirtileri kolay anlaşılabilen hastalıklar olmakla beraber çocuklarda, yaşlılarda ve ek hastalığın olduğu durumlarda zor tanı konulabilir. Bazen basit bir şekilde tanı konulabilen idrar yolu enfeksiyonları bazı durumlarda da başka hastalıkları taklit ederek tanıyı güçleştirebilir.
idrar yolu enfeksiyonu antibiyotik kullanmadan geer mi
İdrar yolları normalde herhangi bir bakteri içermez bu nedenle çok az sayıda bakteri ile bile ciddi enfeksiyonlar yaşanabilir. İdrar yollarının bağırsaklara olan komşuluğu nedeniyle idrar yollarındaki en önemli enfeksiyonlar genellikle bu bölgenin bakterileri ile oluşmaktadır. İdrar yollarında enfeksiyon oluşabilmesi için bakteriler bu bölgeye kan yolu ile lenf damarları yolu ile gelebilir.
Genellikle nedeni bakteriler olan idrar yolu enfeksiyonları dünyada en sık görülen bakterilere bağlı hastalıklardır. Normalde kadınlarda daha sık görülen bu enfeksiyonlar yaşamın her döneminde böyle değildir. Örneğin bir yaşına kadar yeni doğanlarda erkeklerde kızlardan daha fazla görülür. Daha sonra kız çocuklarında erkek çocuklarına göre daha sıklıkla karşımıza çıkan bu hastalık genç erişkinlerde kadınlarda erkeklerden daha fazla karşımıza çıkar.
İdrar yolu enfeksiyonları herkeste aynı şekilde oluşup, aynı belirtileri vermez. Kişinin bağışıklık sistemi bu enfeksiyonların gidiş halini etkiler. İdrar yolları enfeksiyonu geçiren kişinin hastalık hali hiç belirti vermeden idrarda mikropların görülmesi gibi hafif durumlardan, idrarda kanamanın görüldüğü kişinin ateş, üşüme ve titreme gibi şikayetlerinin olduğu çok şiddetli durumlara kadar değişiklik gösterebilir.
Bu enfeksiyonlarda olaya neden olan bakterinin kana karışması ile beraber sepsis dediğimiz hastaneye hatta yoğun bakımlara yatılmasını gerektiren çok ciddi durumlar görülebilir. İdrarda bakterilerin yani mikropların bulunması her zaman kişide hastalık hali yaratmaz ancak belli bir sayıya gelen mikroplar hastalık belirtilerini ortaya çıkartır. Bu nedenle idrar yolu enfeksiyonları idrar yollarının bu mikroplardan tamamen temizlendiğine emin olana kadar tedavi edilmelidir.
Özellikle gebelik sırasında karşılaşılan idrar yolu enfeksiyonlarının tedavisi çok önemlidir. Düşük doğum ağırlığına, tansiyon yüksekliğine ve erken doğum riskine neden olabilir. Aynı zamanda şeker hastalarında da şeker hastası olmayanlara göre enfeksiyon ihtimali 3-4 kat daha fazladır.
İdrar yolu enfeksiyonlarının belirtileri idrar yaparken yanma, sık idrara çıkma ve ani idrar hissidir. Karın alt bölgesinde ağrı ve idrarda kan görülmesi de daha az görülen bulgulardır. Genellikle hastalar şikayetleri ortaya çıktıktan 2-3 gün sonra doktora başvururlar.
İdrarda iltihap hücrelerinin olması her zaman enfeksiyonu göstermez bu vücudun başka bir probleme karşı verdiği yanıt olabilir. Örneğin tüberküloz yani verem mikrobu, idrar yollarında taş bulunması ve idrar yollarının bazı kanserleri de iltihap hücrelerinin görülmesine neden olabilir.
Kadınlarda enfeksiyonun daha sık görülmesi özellikle gebelik dönemlerinde idrar yolu enfeksiyonlarına yatkınlığın artmasıyla beraber biraz daha oranların yükselmesine neden olur. İdrar yolu enfeksiyonları genellikle cinsel yönden aktif kadınlarda erkeklere göre daha fazla görülür. Her üç kadından biri 24 yaşına kadar tedavi gerektiren bir idrar yolu enfeksiyonu geçirir ve kadınların yarısı hayatları boyunca en az bir defa tedavi almalarını gerektiren idrar yolu enfeksiyonuyla karşıya kalır.
Yaşın yüksek olması, şeker hastalığı, daha önce idrar yolu enfeksiyonu geçirmiş olması, düşük sosyoekonomik düzey idrar yolları enfeksiyonları için risk faktörleri arasındadır. İdrar yolu enfeksiyonları yeni doğan bebeklerde ilk 3 ay erkek bebeklerde daha fazla görülürken bundan sonra kız bebeklerde daha sık karşılaşılır.
Genellikle idrar yolu enfeksiyonlarında tanı konulurken idrar tahlili ve kültürü ilk yapılması gereken incelemelerdir. İdrar alınırken laboratuarda orta idrarın verilmesi yani kişiye verilen idrar kabının içerisine önce idrarın ilk kısmı dışarı yapılarak ortadaki idrarın verilmesi önemlidir.
Bazen idrar alınması zor olabilir, kişi idrar yapamayabilir. Çocuklarda ve yaşlılarda olduğu gibi idrar veremeyebilir. Bu durumlarda hastanede özel sondalar ile idrar alınarak tahlil yapılmalıdır. Alınan idrar tahlilinde iltihap hücrelerin artması idrar yolu enfeksiyonlarının en önemli belirtilerindendir. Bu belirti sadece idrar yollarında olmamakla beraber kişinin şikayetleri ile birleştirildiğinde idrar yolu enfeksiyonları için çok değerli bir bulgudur.
Kişinin az su içmesi, idrar yollarında taş olması, tüberküloz geçirmesi, idrar yolları ile ilgili travmasının bulunması da idrarda iltihap hücrelerinin çıkmasına neden olabilir. İdrarda lökosit esteraz dediğimiz testin pozitif olması, nitrit dediğimiz incelemenin pozitif olması da üriner sistem yani idrar yolu enfeksiyonlarını destekler.
İdrar yolu enfeksiyonlarının tanısının konulmasında idrar kültürü son derece önemlidir. Çünkü bu duruma hangi mikrobun neden olduğunun anlaşılması ve hangi ilacın bunu en doğru şekilde tedavi edebileceği idrar kültürüyle anlaşılır. İdrar kültürü yapılmadan verilen ilaç tedavilerinde kişi bir süre rahatlayıp sonrasında tekrar enfeksiyonun artması gibi durumlar görülebilmektedir.
İdrar yolu enfeksiyonları genellikle hızlı tedaviye başlanması gereken durumlar olduğu için maalesef idrar kültürü aşaması hatta idrar tahlili bile yapılmadan tedaviye başlanması sık görülen durumlardır. Bu durumlarda en sağlıklı uygulama kişiden idrar tahlili ve idrar kültürünün alınması, idrar tahlili sonucuna göre hızlı bir şekilde tedavi başlanması ancak idrar kültürü sonuçlandıktan sonra kültüre göre ve hangi ilacın kullanılması gerektiğini gösteren antibiyogram incelemesi sonucuna göre tedavi mutlaka gözden geçirilmelidir.
İdrar yolu enfeksiyonlarında tedavi genellikle kültürün tamamen temizlendiği duruma kadar devam edilir. İdrar yolu enfeksiyonlarında tedavi başlandıktan sonra sıklıkla başka bir inceleme yöntemi kullanılmamakla beraber özellikle sık geçirilen enfeksiyonlarda idrar yollarının ultrason ile kontrol edilmesi önemlidir. Çocuklarda meydana gelen idrar yolu enfeksiyonları mutlaka ayrıntılı bir şekilde incelenmelidir. Çünkü altta yatan neden idrar yollarında doğuştan bir anormallik olması olabilir.
İdrar yolu enfeksiyonlarında kan tahlillerinin yapılması enfeksiyon belirteçlerinin incelenmesi, böbrek fonksiyonlarına bakılması ve idrar yollarının radyolojik olarak incelenmesi özellikle risk faktörü olan hastalarda önemlidir. İdrar yolu enfeksiyonlarına yatkınlığın fazla olduğu, bağışıklık sisteminin problemli olduğu hastalar, doğuştan idrar yolu anomalileri olan kişiler, şeker hastalığı bulunanlar ve altta yatan bir böbrek hastalığı olanlar daha yakından takip edilmelidir.
Tanı konulduktan sonra idrar yolu enfeksiyonlarında yeterli süre ve yeterli dozda doğru ilaçla tedavi çok önemlidir. Özellikle başlanılan tedavinin kültür sonucu çıktıktan sonra tekrar gözden geçirilmesi, eğer duyarlı ilaç seçilmemişse yeniden tedavinin planlanması önemlidir. Kullanılan antibiyotiklerin yeterli dozda kullanılmadığı takdirde tekrarlayan enfeksiyonlara neden olabileceği veya enfeksiyonun daha kuvvetli bir şekilde tekrarlanmasına neden olabileceği unutulmamalıdır.
Şikayetler ortaya çıktığında daha önce kullandığı ve kendisine iyi gelen antibiyotiklerin herhangi bir inceleme yapılmadan kullanmaya başlanması bu hastalığın tedavisinde yapılan en önemli hatalardandır. Unutulmamalı ki yanlış ilaçların kullanılması idrar yolu enfeksiyonuna neden olan mikropların daha dirençli hale gelmesine ve tedavisi daha zor olan daha ciddi enfeksiyonlara neden olmasına yol açar.
İdrar yolu enfeksiyonlarının tedavisindeki en önemli başarı kişinin enfeksiyonu yapan mikroptan tamamen temizlenmesidir. Kişi tedavi edildikten sonra en az 2 hafta sonra tekrar hastalanıyorsa bunun ciddi bir idrar yolu enfeksiyonu olduğu düşünülür.
Tamamen tedavi edilemeyen durumlarda kısa sürede hastalık tekrarlayacaktır. Bu hastalığa en fazla neden olan mikroplar genellikle bağırsak kökenli halk arasında koli basili denilen mikroplardır. Ancak hastane kaynaklı enfeksiyonlarda ve idrar yollarının duyarlı olduğu durumlarda nadir görülen mikroplarla da idrar yolu enfeksiyonları ortaya çıkar. 2ff7e9595c
Comentarios